Çayırova siyasetinde son dönemlerde en çok konuşulan isimlerden biri hiç kuşkusuz İYİ Parti Çayırova İlçe Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi İlhami Bayrak’tı.
Meclis üyesi seçildikten sonra öyle sıradan değil, Çayırova’nın gündemine bomba gibi düşen iddiaları arka arkaya sıralamıştı.
Elinde belgelerle meclis kürsüsüne çıkıyor, bağırarak, haykırarak belediye başkanına hesap soruyordu.
O dönemlerde Bayrak’ın sesi sadece meclis salonunda değil, Çayırova sokaklarında da yankı buluyordu.
Ama ne olduysa, o gür ses son birkaç aydır tamamen sustu.
Bir zamanlar “ben buradayım” diye kükreyen İlhami Bayrak’tan bugün eser yok.
Demem o ki; Çayırova’da süt dökmüş kediye dönmüş bir muhalefet temsilcisiyle karşı karşıyayız.
Oysa daha düne kadar Bayrak, Çayırova’daki tüm muhalefet partilerini geride bırakacak şekilde tek başına savaş veriyor, halkın dilinde dolaşan iddiaları masaya koyuyor, yönetimi zor durumda bırakıyordu.
Ama bugün?
Sessizlik…
Kulaklarını tıkamış, kafasını kuma gömmüş, kenara çekilmiş bir görüntü var ortada.
Şimdi kamuoyu haklı olarak soruyor:
Kim susturdu Bayrak’ı?
Niye sustu?
Nasıl sustu?
Yoksa pazarlık mı yapıldı?
Yoksa tehdit mi edildi?
Ya da başka bir hesap mı devreye girdi?
Bu soruların cevabını elbet bir gün öğreneceğiz.
Çünkü siyaset böyle bir şeydir; gizlenen her şey er ya da geç açığa çıkar.
Bugün susanların yarın neden sustuğunu herkes öğrenecektir.
Çayırova’da muhalefeti temsil eden bir ismin, hele ki iddialarıyla gündemi sarsmış bir ismin bu şekilde köşeye çekilmesi kabul edilemez.
Siyaset sahnesine çıkıp elinde belgelerle “hesap soracağım” diye bağırıyorsan, yarı yolda pes edemezsin.
Çünkü o kürsüde dile getirdiğin her iddianın bir muhatabı, her sözünün bir karşılığı vardır.
İlhami Bayrak’ın sessizliği artık sadece kendi şahsını değil, Çayırova’da muhalefeti temsil eden herkesi zan altında bırakıyor. “Acaba?” dedirtiyor.
Ve unutmasın ki siyasette en tehlikeli şey, kamuoyunun gözünde güven kaybıdır.
Kısacası; Bayrak’ın sustuğu bu dönem, aslında Çayırova halkının kandırıldığı, muhalefetin zayıflatıldığı bir döneme dönüşüyor.
Eğer susturulduysa, kim susturduysa, nasıl susturduysa bunun kokusu mutlak suretle çıkacaktır.
Siyaset, unutanı da, unutturmak isteyeni de affetmez.
YORUMLAR