İzmit’te Ege ve Doğu Akdeniz konuşuldu

İzmit’te Ege ve Doğu Akdeniz konuşuldu

Türk Ocakları tarafından düzenlenen “Ege adaları ve Doğu Akdeniz” konulu konferans büyük ilgi gördü. Söyleşi öncesinde konuşan Türk Ocakları Şube Başkanı Yücel Alpay Demir, “Ege ve Akdeniz konusunda hükümetimizin kararlılıkla yanındayız” dedi

Editor: Haber Editörü
16 Eylül 2020 - 20:05

TÜRK Ocakları Kocaeli Şubesi, önceki gün önemli bir programa ev sahipliği yaptı. Şube başkanı Yücel Alpay Demir’in ev sahipliğini üstlendiği konferansta Ege Denizi’ndeki adalarımız ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de sürdürdüğü enerji politikaları konusu ele alındı. Leyla Atakan Kültür Merkezi’nde düzenlenen konferans büyük ilgi gördü.

 

SINIRLI DAVETLİ ALINDI

 

Etkinliğe katılanlar arasında; Kocaeli Aydınlar Ocağı Başkanı Süleyman Pekin, BBP İl başkanı Remzi Kaya, BBP Körfez İlçe Başkanı Bayram Kurtaran, Kocaeli Milli Kuruluşlar Birliği Başkanı Eren Elmalı, Alperen Ocakları İl Başkanı Murat Ağçay ve Kocaeli Türkçüler Başkanı Özer Mert Özdemir katıldı. Bu arada salgın tedbirleri dolayısıyla salona belirli sayıda davetli alındı.

 

12 EYLÜL’Ü HATIRLATTI

 

Konferansı açılışında konuşan Türk Ocakları Kocaeli Şube Başkanı Yücel Alpay Demir, “Bu gün 12 Eylül, merhum Ozan Arif’in tabiri ile “Kara Eylül”… Cuntacılar tarafından idam edilen başta Mustafa Pehlivanoğlu olmak üzere bütün masum vatan evlatlarını rahmet minnet ve dua ile anıyor, ayrıca şartları olgunlaştıran ve ihtilal için zemin hazırlayan, insanların birbirini öldürmesi için kaos planlarını devreye sokan, ‘Bir sağdan bir soldan astık’ gibi cani ifadelerle vatan evlatlarının canına kıyan Amerika’nın “Bizim çocuklar” dediği onun bunun çocuklarını da lanetle anıyorum” dedi.

 

SİYASETÇİLERİ UYARDIK!

 

Düzenledikleri konferans, söyleşi ve basın açıklamaları ile Rum ve Yunan hükümetlerinin bizi İskenderun ve İzmir limanlarına hapsetme çabalarını dile getirdiklerini belirten Demir, şöyle konuştu: “Özellikle Ege, Akdeniz ve Karadeniz’deki enerji yataklarının Rusya’nın Kırım’ı işgal etmesi, Suriye’ye asker göndermesi, Fransa’nın Libya’da söz sahibi olmaya çalışması ve terör örgütlerini finanse etmesi, Rum yönetiminin Mısır ve İsrail ile deniz yetki alanı anlaşmaları yapması dahil tüm senaryoların sebebinin enerji olduğunu anlatmış mevcut hükümetlerimizi ve konuyla alakalı tüm siyasetçileri uyarmaya gayret etmiştik.

 

HÜKÜMETİN YANINDAYIZ

 

Son virajda, yani iş işten geçiyor mu diye düşünürken devletimiz olaya el koyarak bir zamanlar Türk gölü olan Ege ve Akdeniz’de bize rağmen yapılmış tüm planları bozarak tekrar söz sahibi olduk. Her zaman olduğu gibi devletimizin ve hükümetimizin yanında ve destekçisi olduğumuzu herkes bilir. Türk Ocakları olarak Ege’deki adalar, Doğu Akdeniz’deki hanlarımız ve Karadeniz’deki enerji yatakları politikalarımız ile ilgili faaliyetlerimiz devam edecek.”

 

7 ANLAŞMADA EGE ADALARI

 

Demir’in ardından söz alan stratejist emekli binbaşı Doç. Dr. Poyraz Gürson ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Ege adalarının hukuki statüsünün, 30 Mayıs 1913 Londra Antlaşması, 14 Kasım 1913 Atina Antlaşması, 13 Şubat 1914’de Yunan hükümetine tebliğ edilen Altı Büyük Devlet Kararı,  24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması, 4 Ocak 1932 Türk-İtalyan Sözleşmesi, 1936 Montrö Sözleşmesi ve 1947 Paris Antlaşması olmak üzere toplam yedi antlaşma ve sözleşme ile belirlenmiştir.

 

AKDENİZ ÇOK ÖNEMLİ

 

Yakındoğuyu kontrol eden Doğu Akdeniz, Türkiye’nin güney kıyılarının doğal uzantısıdır. Doğu Akdeniz, Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya enerji bölgelerini ve bu enerjinin deniz güzergahları ile enerjinin tüketim noktalarına ulaştırılmasındaki limanları kontrol eden bir bölgedir. Eski çağlarda dünya ticaretinin düğüm noktası olan Ortadoğu’ya hakim olan güç, gelecekte tüm enerji kaynaklarına ve güzergahlarına hakim olacaktır. Bu yüzden 200 yıldır yıldan fazla bir süredir batılı devletlerin dikkatini çekiyor.

 

ABD HAKİMİYETİNİ KAYBEDİYOR

 

Gelecekte çok kutuplu bir dünyadan bahsedeceğiz. Ortadoğu’da özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası hakim olan ABD, son 20 yılda bu hakimiyetini kaybetmeye başladı. ABD, Irak ve Suriye’de kalıcı askeri üsler elde ederek kontrol etme gayretlerini devam ettiriyor. Ortadoğu’da ABD’nin en sadık müttefiki olan İsrail ile Arap devletlerinin ilişkilerini geliştirerek Arap blokunu parçalama ve İsrail’e karşı müşterek politika yapma imkanlarını ortadan kaldırıyor. Benzer hususun İslam İşbirliği Örgütü’nde de olabileceği düşünülmeli.

 

RUSYA VE ÇİN’İN DURUMU

 

Rusya, özellikle Suriye’deki durumu fırsat bilerek bölgede pay kapma ve kalıcı olma gayretleri içinde. 2015 yılında iç savaşı sonlandırmak ve barışı sağlamak için geldiği Suriye’de kalıcı deniz ve hava üsleri kuruyor. Çin, bölgeye askeri olarak değil ticari olarak geliyor. Burada altyapı yatırımları yapıyor, deniz ticaretini kontrol eden limanları ele geçiriyor. Doğu Akdeniz’de Aşkelon, Hayfa, Port Said, Pire, Abu Dabi ve Dubai limanları ile Pakistan’ın Gwadar limanlarını işletmeye başladı bile.

 

AB ORDUSU HAYALİ!

 

Doğu Akdeniz, bir kısmı tespit edilmiş ve tespit edilmeyi bekleyen enerji yataklarına sahip. Bu enerjinin doğal sahibi, sahildar olan ülkelerin ekonomik bölgeleri ile sınırlıdır. Türkiye’nin kıyılarının uzantıları olan bölgelerdeki rezervlerin tespiti, çıkarılması ve pazarlara sunulması tartışmasız şekilde ülkemize aittir. Yunanistan’ın veya Fransa’nın bölgede bayrak göstermesi kabul edilemez. Bu arada Fransa, AB liderliğini kapma yarışında, AB ordusu hayali ve telaşı ile Doğu Akdeniz’de söz sahibi olma gayretleri içindedir.

 

TÜRKİYE’NİN ASKERİ GÜCÜ

 

Doğu Akdeniz’de olası bir sıcak çatışmanın galibi şimdiden bellidir. Türk Silahlı Kuvvetleri, harp sanayini büyük ölçüde milli teknolojisinden alıyor. Hava kuvvetleri, havada ikmal yapma yetenekleri ile harekat çapını istenilen mesafelere uzatmakta, milli teknolojimiz olan silahlı ve silahsız insansız hava araçları gücümüzü artırmaktadır. Deniz kuvvetlerimiz her zaman mavi vatanın savunmasında görev yapmaya hazırdır. Kara kuvvetlerimiz, en az iki cephede harekat yapabilecek imkan ve kabiliyettedir.

 

YARIŞMA ÖDÜLLERİ

 

Diğer devletlerin Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de neler yaptıkları ya da yapabileceklerinin farkındayız. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin ülkemizin hak ve menfaatlerinin savunulmasında verilecek her görevi başarı ile yapacağına güvenimiz tamdır.” Program sonunda katkılarından dolayı Doç. Dr. Poyraz Gürson ile salgın süreci başlamadan önce yapılan Doğu Türkistan konulu şiir yarışmasında dereceye giren Eyüp Cüce, Rasim Yılmaz, Züleyha Özbay Bilgiç ve Cevat Nas’a plaketleri verildi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR x