Ellibeş: İnanç özgürlüğüne karşı nefret ve kin yok olmadı

AK Parti Kocaeli İl Başkanı Mehmet Ellibeş, gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmede İstanbul Mıstık Parkı'nda başörtüsü nedeniyle bir genç kızın saldırıya uğramasını, '2021 Türkiye'sinde inanç özgürlüğüne karşı nefretin devam ettiğini görmek endişe vericidir. Görünen o ki, 28 Şubat gibi süreçleri tetikleyen bu nefret yok olmamış, bir köşede fırsat kollamaktadır' dedi.

İstanbul Nişantaşı'ndaki Mıstık Park'ta geçen hafta Eray Çakın, bir üniversitede öğretim görevlisi Neşe Nur Akkaya’ya başörtüsünü işaret edip, “Sizin gibileri burada” istemiyoruz” diyerek elindeki şişeyle on kez başına vurdu. Çevredekilerin yetişmesi üzerine hayatı kurtulan Akkaya’ya saldıran Çakın, 10 Haziran’da sevk edildiği mahkemece "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama” ve "silahla kasten yaralama" suçlarından tutuklandı. 2021 Türkiye’sinde hala genç bir kızın inancı ve buna uygun kıyafeti yüzünden saldırıya maruz kalabilmesinin 28 Şubat gibi süreçleri tetikleyen, üniversite ve kamusal alanları başörtülü kadınlara yasaklayan kirli zihniyetin ortadan kalkmadığını; uykuda ve uyandırılmaya hazır olduğunu ve kitlesel nefret hâlinin zaman içerisinde yeniden üretildiğini hatırlattığını belirten AK Parti Kocaeli İl Başkanı Mehmet Ellibeş, “İnsan haklarını hedef alan, inanç özgürlüklerini hiçe sayan bu tür saldırıları şiddetle kınıyoruz. Bu ve benzeri olaylar Sayın Cumhurbaşkanımızın uzun yıllar verdiği mücadeleler sonucunda elde edilen bu doğrultudaki kazanımlara sahip çıkılması gerekliliğini bir an olsun akıllardan çıkarmamız gerektiğini gösteriyor” dedi. 

MUHALEFETİN SALDIRGAN VE KUTUPLAŞTIRICI SİYASETİ
Muhalefet temsilcilerinin son dönemde AK Parti ve Cumhur İttifakı’na yönelik kullandığı siyaset dili, toplumu kutuplaştıran ve ispatı mümkün olmayan iddialarının bu zemini hazırladığına da dikkat çeken Başkan Ellibeş, şöyle devam etti: “Kendi içinde ideolojik çatışmalar yaşayan ittifaklarını konsolide edebilmek adına ortaya atılan asılsız iddialar ortaya çıkmaya başladı. Meral Akşener’in Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile terör devleti İsrail’in Başbakanı Netanyahu’yu kıyaslaması ile başlayan, daha sonra HDP’ye sempatisiyle bilinen CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun İsrail ile Türkiye’yi benzeştirerek ‘-Türkiye'de ölen çocuklar konusunda niye kimse sesini çıkarmıyor?’ sözleriyle sürdürdüğü söylemlerdeki benzerlikler bunun bir örneğidir. Geçmişte de gazetecilik adı altında Türk halkının sinir uçlarına dokunacak eylemlerde bulunan Ahmet Şık’ın, devlete ‘katil’ diyerek devletin yıkılması gerektiğinden bahsetmesi ve muhalefet temsilcilerinin bu skandal sözler nedeniyle eleştirilen Şık’a sahip çıkmaları, muhalefetin kutuplaştırıcı ve saldırgan tutumda fikir ve tavır birliğinde olduğunun bir diğer delildir. Son olarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ‘-Bunlara selamı sabahı kesin’ diyerek toplumu bölme çabasına girişecek kadar ileri gidebilmiştir. Bu siyaset tarzının tek amacı, hiçbir gelecek projeksiyonu olmayan ve tek ortak paydası ‘iktidarı yıkmak’ olan Millet İttifakı’nın dağılmasını engellemek olduğu ortadadır. Ülkemize ve milletimize verdiği tahribat umurlarında değildir”.