Büyükakın: Avrupa İklim Konferansı'nın Kocaeli'de yapılmasını talep ettik

NTV'de katıldığı canlı yayında Sıfır Atık Festivali'ni anlatan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Avrupa İklim Konferansı'nın Kocaeli'de yapılmasını istediklerini söyledi

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, NTV’de yayınlanan Finans Kafe programına canlı yayın konuğu oldu. Programda sunucu Melda Yücel Kocaalp’in sorularını yanıtlayan Büyükakın, sıfır atıkla önemli bilgiler aktardı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Sıfır Atık Festivali gibi bir programı başarıyla gerçekleştirdiğine değinen Büyükakın, gıda güvenliği, iklim değişikliği, yenilenebilir enerji ve sürdürebilir yaşam kaynakları konusunda NTV’nin sorularını yanıtladı. Başkan Büyükakın, Fransa'nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel Ve Bölgesel Yönetimler Kongresinin 43. Genel Kurulunda Avrupa İklim Konferansı’nın Kocaeli'de yapılması önerisinde bulunduğunu ifade etti.

DÜNYA YAŞANMAZ HALE GELECEK
NTV’nin de medya sponsoru olarak yer aldığı festivale yönelik bilgi aktaran Büyükakın, ‘Birlikte; daha azıyla daha fazla dünya mümkün dedik. Dikkat çekmek istedik, aslında onun için adına festival dedik. Bugün gelinen noktada insanlık 1 yılda kullanabileceklerini 6 ayda tüketiyor. Peki geri kalan ne olacak? Daha önemlisi yarın ne olacak, çocuklarımız ne yapacaklar, böyle gidersek yarının dünyası yaşanmaz hale gelecek’’ dedi. Dünyada gıda güvenliği ve iklim değişikliklerinin yanı sıra enerji krizinin de yer aldığını hatırlatan Büyükakın, ‘’Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşla birlikte tüm Avrupa kışın nasıl geçireceğini kara kara düşünürken, bu noktada aslında iklim krizine hazırlık da gıda güvenliği de tehlikeye girmiş durumda” dedi.

KAYIP-KAÇAKTA TÜRKİYE’NİN ÖNÜNDEYİZ
Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler tarafından takip edilen sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin geçmişten bu yana konuşulduğunu hatırlatan Büyükakın, sözlerine şöyle devam etti; ‘’Yerel düzeyde iklim krizine karşı önlemler alacak en temel aktörlerinden biri belediyeler. Dünya nüfusunun çok önemli bir kısmı metropollerde yaşıyor. 2050 yılına geldiğimizde dünya nüfusunun % 70’i şehirlerde yaşayacak. Aslında iklim krizi şehirlere dair bir kriz, şehirlerde yaratılan ama kırsalı da etkileyen bir kriz. Şehirlerin başlı başına su yönetimi, gıda sürdürülebilirliği yönetimi gibi pek çok açıdan yapacağı belediyecilik anlamında görevler var. Su yönetimini ele alırsak, bir barajınız var ve evlere, firmalara su veriyorsunuz. Şebekelerdeki kayıp ve kaçakların azaltılması lazım. Burada Türkiye için hedef % 25. Biz mesela bu oranların altındayız. Özellikle şehir merkezlerinde bunu % 25’in de altına düşürdük. Şu anda Türkiye ortalaması % 28-30 mertebesinde. Suyu, barajdan evlere veya diğer kullanım alanlarına verirken şebekede kaybetmemek çok önemli.’’

GERİ DÖNÜŞÜM SUYUNU SANAYİYE VERİYORUZ
Kocaeli için barajın % 10 kapasitesinin 45 günlük su anlamına geldiğini aktaran Başkan Büyükakın, ‘’Evsel atık suların arıtma tesislerinde arıtıldıktan sonra sanayide kullanılması ve park bahçe sulamalarında, çevre temizliğinde kullanılması mümkün. Kocaeli'de 1 yıl boyunca bütün sanayinin kullandığı su miktarı 39 milyon m3. Evsel atık suları arıttığımızda ortaya çıkan kapasite 41 milyon m3. Şu anda çok az bir miktarı tekrar kullanılıyor, % 12’ler seviyesinde. Burayı yönettiğimizde aslında çok önemli bir kaynak sağlamış oluyoruz. Gri su tabir ettiğimiz geri kazanım suyunu sanayide kullanmak büyük değer taşıyor. Yağmur suyunun da bir yerde biriktirilmesi, binaların bu sistemleri kurması, yeşil binalar oluşturulması mümkün. Doğrudan bir altyapı değişiminden bahsediyoruz’’ şeklinde konuştu.


KONFERANSA EV SAHİPLİĞİ YAPMAK İSTİYORUZ
Belediyelerin bina ve siteleri bu konuda destekleyebileceğine değinen Başkan Büyükakın, sözlerine şu şekilde devam etti; ‘’Enerji tasarrufu yapan binalar yapılması da ayrıca teşvik edilebilir. Dolayısıyla işin merkezine yerel yönetimleri almamız gerekiyor. Fransa'nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel Ve Bölgesel Yönetimler Kongresinin 43. Genel Kurulunda Avrupa İklim Konferansının Kocaeli'de yapılması önerisinde bulundum. Türkiye kurucu ülkelerden biri. Genel kurulda bu özerklik şartının yeşil okuması adını verdikleri bir süreç başlatıldı ve gündeme alındı. Biz bu özerklik şartını yani yerel yönetimlerin ve üye ülkelerin faaliyetlerini sürdürülebilirliğe ilişkin taahhütlere bağlayalım, özerklik şartını da yeşil okuyalım. Yani yaptığımız bütün eylemlerde sürdürülebilirliği unutmadan hareket etmeliyiz. Bu bizim ajandamızın bir parçası olmalı. Bununla ilgili bir konferans yapılsın önerisi gündemde görüşüldü. Biz de Kocaeli'de buna ev sahipliği yapabileceğimizi söyledik. Bir sonraki genel kurulda uygun görürlerse özerklik şartının yeşil okumasıyla ilgili konferansı Kocaeli'de gerçekleştireceğiz.’’

YENİLENEBİLİR ENERJİ ALANINA GEÇMELİYİZ
Karbon ayak izi konusundaki soruları da Kocaeli’den verdiği örneklerle yanıtlayan Başkan Büyükakın, ‘’Kocaeli dediğimizde sanayi üretiminin başkenti olan marka bir kentten bahsediyoruz. Yenilenebilir enerji noktasında altyapı yatırımları yapılması gerekiyor. Türkiye’nin toplam enerji ihtiyacının % 29’unu sağlayacak bir kapasitesi var. Dünya ortalamasının üzerindeyiz. O anlamda Türkiye başarılı ülkelerden bir tanesi. Fosil kaynakları kullandığımızda sera gazları salınımı artıyor, bunu durdurmamız lazım. Sera gazları salınımını durdurmazsak limitimiz doluyor. Dünya eğer 1,5 derecenin üzerinde ısınırsa bu beraberinde birçok başka krizi getirecek. Mesela ekstrem iklim olayları, fırtınalar, kasırgalar, seller, doğal afetler beraberinde gelecek. Dolayısıyla bizim karbon kaynağı kullanmayan bir yenilenebilir enerji alanına geçmemiz lazım. Ama bu söylendiği kadar kolay olmuyor’’ bilgisini verdi.

 ŞEHİR TARIMINI MASAYA YATIRMALIYIZ
Dünyadaki karbon emisyonunun son 150 senesine bakıldığında, bunun % 50’sini 23 gelişmiş ülkenin ortaya çıkardığını aktaran Başkan Büyükakın, konuşmasını şöyle tamamladı; ‘’Çok önemli bir aktör olan Çin'de kömür kullanımı çok yaygın. Hindistan çok önemli bir unsur olarak karşımızda duruyor. Tartışma konularından biri de; bunu kim finanse edecek? Evet, bunun finansmanı için ve küresel iklim krizi nedeniyle ortaya çıkan zararların telafisi için 100 milyarlık bir kaynak ayrılacağı söylendi. Bunu kimse vermiyor şu anda. Dolayısıyla konuşmadan artık eyleme geçilmesi gerektiği konusu zaten bu konferansın en önemli konuşma konularından biri. Herkes diyor ki konuşuyoruz ama sonuç yok. Dünya kötüye doğru gidiyor. Çocuklarımızın geleceğinden, insanlığın geleceğinden tüketiyoruz. Dünya böyle tüketmeye devam ederse ısınma artacak, ısınma artarsa dünya ekstrem iklim olaylarıyla karşı karşıya kalacak, su bulmakta gıda bulmakta sorunlar yaşayacağız. Gıda sorunu birinci ulusal güvenlik tehdidi haline geldi. Artık ülkeler gıdayla ilgili ihracatlarına kısıtlamalar getirmeye başladı. Son Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte bunu çok net gördük. Birleşmiş Milletler çağrı yapıp duruyor. Özellikle Afrika'da yaşanan bölgesel çatışmalar da bu gıda güvenliğinin arzını tehlikeye sokuyor. Şehirlerde gıda güvenliği sorunu doğacak ve şehir tarımı konusunu da masaya yatırmamız gerekiyor.’’