Atatürkçü Düşünce Derneği Gebze Şube Başkanı Nilgün Aydın yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “8 Mart Emekçi kadınların sömürüye başkaldırışının günüdür. Tüm dünyada ezilen, şiddete maruz kalan, tarlada, fabrikada, evde, yaşamın her alanında alınteri sömürülen, savaşlara, işgallere boyun eğmeyen, direnen, başkaldıran kadınların günüdür. Kapitalizme karşı direniştir.
Kadınların emek mücadelesinin, kazançlarının, kayıplarının, sadece sermayenin değil, geleneklerin, törelerin, siyasetin kadını nasıl sömürdüğünün, kayıt dışı çalıştırılan kadınların,
ev kadınlarının emeklerinin hiçe sayıldığının, kadının erkeğe göre daha düşük ücretle çalıştırıldığının ifadesidir 8 Mart. Bugün Türkiye'de kadın-erkek ayrımcılığı, tutuculuk, töre cinayetleri, berdel, başlık parası, şiddet, baskı, kadını eve kapatmaya çalışan zihniyetle kadınlarımız geriye doğru gitme sürecindedirler. İşgücü piyasasında esneklik, özelleştirme, belirli süreli istihdam, kısmi süreli çalışma ve esnek çalışma sistemi; üretim sürecini parçalayarak kadın emeğini ucuz ve güvencesiz İşgücü haline getirmiştir.Bu süreci kabul etmiyoruz. Bizler, kendimizden emin ve kararlı olarak Atatürk ilke ve devrimleri yolunda bilinçli bir şekilde birlik ve beraberlikle haklarımızı geri vermemek adına, çağdaşlığımızdan ödün vermemek adına mücadele vermek zorundayız . Buna mecburuz. Lozan'ı içine sindiremeyen sömürgeci devletler ve yerli işbirlikcileri kadını, toplumu aydınlatmayı hedefleyen çabaları, yavaşlatmıştır. Ülkemiz; emperyalizmin ve onun güdümünde serpilen gericilik, bölücülük ve ırkçılığın saldırıları ile karşı karşıyadır. Gericilik, bölücülük, ırkçılık şiddet üretir. Eşitlik getirmez. Buna dur diyoruz.
HEP BİRLİKTE EL ELE DAİMA İLERİYE
“Çağdaş toplumlarda kadın, erkek ayrımı yoktur. Eşitlik vardır. Kadın eğitimde, siyasette, çalışma hayatında, toplumun her alanında vazgeçilmezdir. Çağdaş ve güçlü bir Türkiye için; kadın çalışanların çalışma koşullarının iyileştirilmesi, yaşamda eşit ve özgür yol alması , bilimsel eğitimin, sanatsal ve kültürel çalışmaların yaygınlaştırılması, kamunun sosyal ve kadını koruyucu, kollayıcı tedbirler alması ve geliştirme çabalarında bulunması gerekmektedir. Kadınlarımız ekonomik, kültürel, siyasal yaşama eşitlik içinde girmeli ve devam etmelidirler. Her alanda sesini duyuran, haksızlıklara boyun eğmeyen, bilinçlenen ve bilinçlendiren kadınlarımızın çoğalması temennisiyle... Atatürk Cumhuriyetini kadınlarımızla yeniden inşa edeceğiz. Hep birlikte el ele daima ileriye”
YORUMLAR