Eğitim İş öğretmenlerin gününü kutladı

Eğitim İş Kocaeli Şubesi 24 Kasım Öğretmenler günü sebebiyle, şube binasında düzenlediği basın açıklaması ile tüm öğretmelerin gününü kutladı


Eğitim İş öğretmenlerin gününü kutladı

24 Kasım Öğretmenler günü sebebiyle, Eğitim İş Kocaeli Şubesi, şube binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Gerçekleştirilen açıklamayı Eğitim İş Şube Başkanı Sabri Mutlu okurken öğretmenlerin içinde bulunduğu sıkıntıların çözülmesini istedi.

SESİMİZİ DUYURMA GÜNÜ

Mutlu,” Bugün Öğretmenler Günü, biz eğitim emekçileri için sadece bir kutlama değil, sesimizi duyurmanın da günüdür.39 yıldır ülkemizde Öğretmenler Günü olarak kutlanan bu tarihin aynı zamanda büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Millet Mektepleri'nin kendisine verdiği "Başöğretmen" ünvanını kabul etmesinin yıldönümü olması da bizlerde uyandırdığı hissiyatı büyütmektedir.

ÖĞRETMEN AZARLAMA RİTÜEL HALİNE GELDİ

24 Kasımlarda öğretmenlere verilen çiçekler, okunan şiirler, gönderilen sevgi mesajları yüzlerimizi güldürse de, ne yazık ki bu güzel gelenekler bile artık öğretmenlerimizin kendisini değerli hissetmesine yetmemektedir. Zira öğretmenlerimizin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları emek körü politikalar çerçevesinde her geçen gün biraz daha geriletilmeye çalışılmaktadır.

Son 20 yılda valisinden Cumhurbaşkanı'na kadar öğretmeni azarlama hadsizliğini adeta bir ritüel haline getirenler her Öğretmenler Günü'nde en cümbüşlü övgüleri dizmeyi kimseye bırakmasa da, biz eğitim emekçileri için gelinen acı nokta şöyledir.

HİÇ BİR ADIM ATILMAMIŞTIR

Ülkemizdeki eğitim ve bilim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır. Küresel salgın sürecinde neredeyse sabah akşam bilgisayar başında, mesai kavramından yoksun bırakılarak çalışan öğretmenlerimiz, yüz yüze eğitim döneminden daha fazla çalışır hale gelmiştir. Seçim boyunca hükümetin dilinden düşmeyen 3600 ek gösterge konusunda da hiçbir adım atılmamıştır.Yeni nesillerin ve dolayısıyla geleceğin mimarlığı olan öğretmenliği yapmak için üniversite sıralarında dirsek çürüten yarım milyona yakın gencimiz, atanmadığı için mesleğine kavuşamamanın hayal kırıklığı içinde yaşama tutunmaya çalışmaktadırlar.

KEYFİ DİSİPLİN CEZALARI

Kamuda mesleğini icra eden öğretmenlerimiz, keyfi disiplin cezaları, sürgün niteliğinde görevlendirmeler ve liyakatsiz atanan yöneticilerin mobbingine maruz kalırken, özel okullardaki meslektaşlarımızda AVM'lerde okul tanıtımı yapmaları bile istenir hale gelmiştir.Öğretmenlerin sözleşmeli, ücretli, kadrolu diye kategorilere ayrılması, emek sömürüsünü artırmış, modern çağın kölelik sistemini yaratmıştır. Öğretmenleri kendi aralarında bölerek sömürenler, kadro isteyen öğretmenleri azarlayacak cürete ulaşmıştır.

MESLEK İTİBARI ZAYIFLATILDI

Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkması eğitimde niteliği artırmaya yetmemiştir. Gerici müfredat; tarikatların vakıf adı altında okullara sokulması; sürekli değişen sınav sistemi; çağın gereklerine değil sermayenin ihtiyaçlarına göre atılan adımlar; ikili eğitim ve taşımalı eğitim utancının hala sürdürülmesi gibi rahatlıkla uzatılabilecek bir liste nedeniyle öğretmenler, veliler ve öğrenciler için cehenneme dönmüştür. Meslek itibarı zayıflatılan, statüleri düşürülen öğretmenler, çok kolay tehdide uğrar, şiddete maruz kalır hale gelmiştir.

GREVLİ TOPLU SÖZLEŞME HAKKI

Bu karanlık tablonun aydınlığa kavuşması için;Öğretmenlerin sosyo-ekonomik statülerini yükseltecek önlemler alınması, eğitim çalışanları arasında ayrımcılık yaratacak uygulamalara son verilmesi, gerici, ırkçı ve bölücü kadrolaşmanın önlenmesini,eğitim yöneticiliği için nesnel ölçütlerin geçerli kılınması,

İş güvencesinden yoksun sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulamasına son verilmesi, eğitim kurumlarımızın personel ihtiyacının, hükümetin ekonomi ve eğitimde din eksenli politikaları ile değil, gerçekçi bir biçimde belirlenmesini, yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdam edilmesi,

ülkemizin koşulları göz önünde bulundurularak, yeni bir öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilmesi,

öğretmenlere ve eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin önüne geçecek önlemler alınması, eğitim çalışanları ve tüm kamu çalışanlarının örgütlenme haklarının önündeki bütün engellerin kaldırılıp, grevli toplu sözleşme hakkının tanınması şarttır.

BİR GÜN DEĞİL HER GÜN

Ülkesi için parlak bir gelecek düşleyen herkes bilmelidir ki o güzel günler, ancak öğretmenlerin hayat telaşına düşmeden, baskı görmeden, kendilerini sadece işlerine adayarak çalışabileceği günler sayesinde gelecektir.  Tüm olumsuzluklara rağmen Başöğretmen Atatürk'ün dediği gibi "Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller" yetiştirmek için canla başla çalışan öğretmenlerimizin Öğretmenler Günü'nü kutluyor; öğretmenleri bir gün değil her gün gülebileceği günleri görmek için mücadelemize güç vermeye davet ediyoruz.