Türk Eğitim Sen Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Şanlı: "Kamu gücünü ve devletin makamlarını kullanarak sendikacılık yapılmaz!"
Basın açıklaması gerçekleştiren Türk Eğitim Sen Kocaeli 1 Nolu Şube Başkanı Yaşar Şanlı; 'Dışarıdan yapıların kamuyu yönetme arzusu hadsizliktir!' dedi.
Bakanlık merkez teşkilatının ortaya koyduğu iradenin taşra teşkilatında da aynı doğrultuda ilerlemesinin önemli olduğuna dikkat çeken Şanlı ; “Bu iradenin tüm kademelere sirayet etmesi lazım. Proje okullarının da Yönetici Atama Yönetmeliği’ne tabi olmaması nedeniyle liyakatsiz, ehliyetsiz insanlar tarafından yönetiliyor. Türkiye genelinde 940 proje okulunun 829’u bir sendika üyesi.
Türkiye genelinde il ve ilçe müdürlüklerimizde görevlendirme usulü ile çalışan şube müdürü sayısı 534. 534 şube milli eğitim müdürünün 434’ü bir sendikanın üyesi. 185 ilçe milli eğitim müdürü vekaleten görev yapıyor ve bunların 148 tanesi yine bir sendikanın üyesi. 28 tane il milli eğitim müdür yardımcısı geçici görevli, bunların 23’ü yine bir sendikanın üyesi. Bu demek oluyor ki, Milli Eğitim Bakanlığı’nın taşra teşkilatına hakim olan irade bakanlık merkez teşkilatı iradesi değil. Bu yöneticilerin çoğu bir sendikanın emir eri olarak hareket ediyor. Buradan sesleniyorum: Eğer ki sendikacılık yapacaksanız, görevinizden ayrılacaksınız! dedi.
“KAMU GÜCÜNÜ VE DEVLETİN MAKAMINI KULLANARAK SENDİKACILIK YAPILMAZ”
TES Şube Başkanı Şanlı açıklamasına; “Kamu gücünü ve devletin makamını kullanarak sendikacılık yapılmaz. O makamlar kamu yöneticilerine devletin bir emanetidir. Kamu yöneticileri devletin emanetinin saygınlığını korumak ile yükümlüdür. Eğer bu beceriyi ortaya koyamıyorlar ise erdemli bir tutum sergileyerek, istifa etsinler! Bu noktada yapılması gereken liyakate dayalı bir yönetici atama yönetmeliğini hayata geçirip, bundan da taviz verilmemesidir. Okul müdür yardımcılığından, bakanlık üst bürokrasisine kadar bütün yönetici pozisyonları yetkinliğe, donanıma ve birikime dayalı bir sisteme oturtulmalıdır. Kamu kurumlarını kamu yöneticileri yönetir. Dışarıdan yapıların -ister sendika, ister siyasi parti, ister vakıf, cemiyet olsun- kamu kurumlarını yönetme arzusu ve girişimi hadsizliktir! Bu durum devlet terbiyemize uymaz. Dolayısıyla bu hadsizliğe ülkeyi yöneten siyasi idarenin müsaade etmemesi lazım” sözleriyle devam etti.
“10 YILINI DOLDURAN UZMAN ÖĞRETMEN 20 YILINI DOLDURAN BAŞÖĞRETMEN OLMALIDIR DÜŞÜNCESİ BİR AN ÖNCE UYGULAMAYA KONULMALIDIR” “
MEB, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı 100 başöğretmen ve 83.350 uzman öğretmenin görev yaptığını açıkladı. MEB'de görev yapan kadrolu öğretmenlere kıyasen uzman öğretmenlerin maaşlarında bir farklılık vardır. Türk Eğitim Sen'in yıllardır dile getirdiği 10 yılını dolduran uzman öğretmen 20 yılını dolduran başöğretmen olmalıdır düşüncesi bir an önce uygulamaya konulmalıdır. Uzman öğretmenlik konusu, yani öğretmenlik meslek kanunun bir an önce hayata geçirilmesi için Genel başkanımız Talip Geylan beyefendi tarafından MEB Ziya Selçuk’a ziyarette iletilmiştir. diyerek sözlerini tamamladı.